6 Ocak 2019 Pazar

Bin Muhteşem Güneş (A Thousand Splendid Suns) - Khaled Hosseini / kitap yorumu

Bir toplumun, kadınları eğitimsiz olduğu sürece başarıya ulaşma şansı yoktur, Leyla. Hiç yoktur.


Meerhabalaaar. Herkese iyi pazarlar diliyorum efenim. 😍😍
Bugün baya bi yürek burkan kitap ile geldim sizlere. Hosseini'nin ilk okuduğum ve beni etkikeyen kitabı olan Bin Muhteşem Güneş kitabı ile karşınızdayım.
Ahh Meryem... Ahh Leyla... öylesine masum, öylesine güzel ve öylesine saf karakterler ki yaşamlarından etkilenmemek mümkün değil. Sonu hem hazin, buruk; hem de mutlu biten romanların arasında yer alır Bin Muhteşem Güneş. 

Konusuna gelecek olursak;
Evlilik dışı bir ilişki sonucu olarak dünyaya gelen Meryem, dünyaya talihsiz bir şekilde gözlerini açan çocuklardan biridir. Annesi Nana ile birlikte kulübede olarak yaşamış, istenmeyen bir babanın evladı olarak yaşamıştır. Fakat Meryem babasını merak ederek büyüdüğü için birgün babasının yaşadığı yere gider. Babası onu geri çevirir, görmek istemez. Eve buruk bir şekilde giden Meryem içeri girer girmez annesinin kendini astığını görür. (Annesi psikolojik sorunlar yaşıyordu) Bunun üzerine Meryem babası ile kalmak zorunda kalır. Babasıyla bir müddet yaşadıktan sonra babası Meryem'i başından beri istemediği için orta yaşlı bir adam olan Raşit ile evlendirir. Başından beri bu evliliği istemeyen Meryem'i büyük zorluklar beklemektedir. Evlilik süresinde zorla birlikte olmalar, Meryem'in canını yakmalar vs hep Raşit'i hoş tutmak zorunda kalmıştır. Meryem Raşit'ten hamile kalır fakat bir gün Meryem bebeğini düşürünce Raşit ona o günden sonra daha da çok kötü davranır. Geçen zamanla beraber Meryem yaşlanır. O sıralarda komşusu olan Leyla, çok güzel ve sıcakkanlı bir kızdır. Fakat savaş sırasında ailesini kaybeden Leyla, gidecek bir yeri olmayınca Meryem ve Raşit'in evinde kalmaya başlar. Leyla'yı da malesef Meryem gibi zor günler beklemektedir. Leyla'nın Tarık adında bir sevdiği vardır fakat Tarık savaşa gitmek zorunda kalmıştır. Leyla'yı yalnız ve zor günler beklemektedir ve o gün gelir ki Raşit, Leyla'yı da ikinci karısı yapar. İlk başlarda Meryem, Leyla'dan nefret etse de sonradan iki kadın bir olurlar ve Meryem, Leyla'ya bir anne gibi yardım etmeye başlar. Çünkü Leyla'nın Azize adında bir kızı olur fakat kızı Tarık'tandır. 

İlk defa bir kitabın konusunu bu kadar uzuuuuun anlatıyorum 😀😀
Okumayanlar varsa şimdiden affedin, fakat kendimi tutamadım. Çoook etkilendiğim kitaplardan olduğu için kitabın sonunda gözlerim yaşardı. Tekrardan dünyada ki sözde lider insanlara karşı bu kadar çok öfke dolu oldum. Savaşlara ne gerek vardı? Ölümlere ne gerek vardı? Bu bir roman olabilir (gerçek mi değil mi bilmiyorum) fakat buna benzer hikayeler var. Afganistan'da talibanlar malesef kadınların özgürlüklerini ellerinden aldı. Eğer böyle hüzün dolu kitaplar okumak istemiyorsanız siz bilirsiniz fakat okuyun ki bazı şeylere karşı bakış açımızı değiştirmemizi sağlıyor. Ben iyi ki okumuşum diyorum. :) Daha sonra Uçurtma Avcısı romanının da yorumunu paylaşacağım; o da çok hüzünlü maalesef. 
İyiki bana Khaled Hosseini'yi bu kitapla tanıştırmış ve diğer kitaplarını da okuduğum için minnet duyduğum canım arkadaşım (kankam, bromm) ahaha Muhammet'e de teşekkür ediyorum. En güzel hediye kitaptır canlar demeden de geçmiyorum! :D 

Neyse bugünlük bu kadar diyelim. Haftanız iyi başlasın, gününüz aydın olsun şimdiden. 
İyi haftalar! 😁
Kitapla kalııın, 💗💞


Pusulanın hep kuzeyi gösteren ibresi gibi, bir erkeğin suçlayan parmağı da daima, mutlaka bir kadını gösterir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder